İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | big trouble i. | büyük sorun | ||
Every time, they cause a big trouble in the mission. Her seferinde görevde büyük sorun çıkarıyorlar. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | you're going to be in big trouble expr. | başın büyük belaya girecek |
Konuşma | I'm in big trouble expr. | başım büyük belada |